6 Temmuz 2016 Çarşamba

Çocuklar evde yorganları yedi

Tek eğlencem dondurma ve lokumdu, aldığım lokum fos çıktı ve şu an dondurma alacak bir yer yok.
(Lokum yapmayı becerememek nedir lan törkiş dilayt abi türkiyede yaşıyoruz napıyosunuz?)

Aile faciası çıkarmadım (henüz), katil içgüdülerimi kaşımın seğirmesiyle sınırladım. Şu dünyada bir kaşık suda boğmak istediğim insanlar ve suratına 103931 saat akıl mantık bağırmak istediğim insanlar var.
Ki hani ben de mantık abidesi değilim.
(Kuzenim de benden ama o milletin ağzına aktif olarak sıçıyor.)

Ablam yeni telefon aldıktan sonra bugün(dün???) bana 7 kilometre yürüttüğünü farkettim. Ben düne kadar yataktan çıkmıyordum, desdur bacım. (Sonra ninca niye ölüyor diyorsunuz, niye ölmesin?)

Ailem tarafından 98 yaşında olduğum tescillendi. Günlerce bacaklarım ağrıyor diye ortalarda yuvarlandım her sıcakta esmiyor esmiyor diye ağladım. Mezara hep dedeler nineler kadar yakındım ama artık bu toplumsal olarak kabul gören bir olgu.

Naruto bitmiyor bitirilmiyor ama ne zaman yeni filmi falan çıksa oturup izliyorum en azından olaylara özet geçiyorlar, bunu neden yapıyorum bilmiyorum. Sorunum ne pöröblemim ne benim.

Ovırvoç yazısı yazıyordum bir kaç gün önce, sonra taslağa bırakmışım. Ben öyle günlerce yazı yazan biri değilim, yaptığım iş bir oturuşta bitmiyorsa çöpe gitsin daha iyi, her neyse yazıyı sildim embesil gibi paracıklarıma ağlıyorum 3 paragraf zaten. Bir ara araya parayı sıkıştırmadan yazarım.

Qurtar bisi handa-qun
Yeni sezon animelerinden de bahsedip bu monologu kapatayım sevgisiz bulog; Berserk izlenilecek kıvamda bile değil, D. Gray Man yılların hatrı uğruna belki izlenir ki animasyonundan tut Allen'ın seiyuusuna hatta ilk bölüm modunda içine ettikleri story boarduna kadar hani bilemiyorum bence derdimi anlatabildim ama ben o kadar hatır tanıyan biri de değilim. Diyorum ki leşler ve ben aqlıorm.

Ne zamandan beri böyleyim bilmiyorum ama bayağıdır absürtlüğü ve mantığı doğru oranda tutturmuş animelerden başka animelerden zevk almıyorum, alamıyorum. Damarlarımda akan weeaboo kanım bile beni bu durumdan kurtaramıyor. :C

[NOOT: İlk gördüğümde kesin feminist çizgifilmi dediğim sitivın yunivörsü (gerçekten öyle) telefüzyonda ilk çıktığı zamanlar biraz izleyip sevimli bulmuştum. Ancak tumblrdaki iğrenç insanların abartılı bulduğum sevgisi dolayısıyla uzun bir süre gerek hayattan gerekse çizgifilmden soğudum. (Ben size diyorum Tumblr kanser, insanı her şeyden soğutuyor diye.) Hepsini bir oturuşta izledikten sonra diyebilirim ki hikayeyi güzel ilerletiyorlar (güzel derken OHA seviyesinde güzel boş yere bir şey yapmıyorlar genelde) ve her geçen gün animasyon ve çizim tarzları gelişip iyileşiyor. Temmuzun 18'inde sanırım yanlış hatırlamıyorsam düzenli olarak yeni bölümler gelecek belki oturup onları izlerim, bir de benim Gravity Falls'ı bir ara bitirmem gerek :') yani sanırım sorunum izleyecek bir şeyimin olmaması değil de yetinememem.]

2 yorum:

  1. Steven Universe resmen tumblr'ın istediği her şey, sonradan yerden yere vuracakları bariz şekilde belli serileri bile bir lezbiyen couple + iki bildik feminist quoteu yüzünden bir anda dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük şaheseri ilan edebilirken Steven Universe'a yapılan muamele çok normal bence. Zaten yapımında çalışan çağrısından tut storyboardcısına dek herkes tumblr'dan çıkınca... Bu arada düzenli derken adam gibi her hafta bir bölüm şeklinde mi yoksa yine bir hafta boyunca her gün bölüm yayınlayıp 30 yıl boyunca yayınlamaya bombasını mı patlatıyorlar?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya promosunu biraz saat 4 te izledim o yüzden zihnime pek güvenmek istemiyorum ama hafta içi hergün 7 de ayarında bi düzenlilikte çıkacakmış. Youtubeda çok kolay bir şekilde bulabilirsin promoları zaten.
      Tumblr konusunda da hani artık ruhum yaşlandı gibi hissediyorum orada, ingilizce olarak takıldığım tek ortam olmasa gerçekten 15 kere bırakırdım ama şu an yapabildiğim sadece aqlamaq

      Sil