5 Eylül 2013 Perşembe

Başka bir yere yazmak için beni uğraştıracak gizli bir şeyim yok.
Sıkılıyorum.
Yeteneklerim, zekam ya da ne bileyim buna benzer şeyler hep kullanmam için verildi zannediyordum ama verilmesiyle bir alakası yokmuş. Zaten kendim kazanmışım. Hiç bir zaman hiç bir işe yaramayacaklar. Zaten şimdiye kadar bana tek getirileri zaman kaybı oldu.
Uyandığım andan itibaren bilgisayarın başına tüneyip yatana kadar kalmamam bir tek beyin hücrelerimi öldürmeye yarıyor. Başımın bu kadar acımasının başka bir nedeni olamaz zaten. Devamlı olarak yapabildiğim tek şey aptallaşmak.
Geçmişimde tam anlamıyla mutlu olabilmek için yapmam gerekenler veya orada bulunmaması gereken şeyler o kadar saçma ve komik ki eskiden mutlu olduğumu düşünüp o ayrıntıların aklıma bile gelmemesi işten bile değil.
Yaşamaktan sıkıldım.
Biraz insan olup bir şeyleri yoluna sokayım, sonra da ölüp gideyim istiyorum.
Gerçekten bıktım. Sorun sadece insanlar da değil. Aptallığıma dayanamıyorum artık. Kendi hayatım için bile bir fazlalığım.
Zamanın akıp durmasından nefret ediyorum.
Çok yaşarsam muhtemelen deliricem.

2 Eylül 2013 Pazartesi

Apollörlü Nunchaku

Geçen gün (zaman kavramım şu sıralar berbat ama 1-2 veya 3 hafta önce) bir kitap görmüştüm. Bebe kitabıydı falan ama ninja alet edevatlarını tanıtıyordu bir ek sayfasında. Artık 5 kat daha fazla ninçayım.
Ninjalığa giriş için gerekli olan şeyleri zihinsel olarak edinmem, beni gerçek bir ninja olmaya bir adım daha yaklaştırdı.  

Öncelikle artık bir Ninjato'm var. (Katana falan hep yalanmış. Hep bilgisizlikten işte bunlar.)

Sonralıkla bir Sai'm var.

Bunları alana bir adet Kusarigama hediye olarak veriliyor.

Bir de Ninça yıldızları var ki zaten Naruto hazretlerinin animusunda bu olayın içine edildi.

Kısacası sanırım katanam yokmuş. Zaten şizofren olmadığım açık seçik ortada. Onu sakar ninja nicki web üzerinde çoktan kapıldığı için almıştım zaten. Şu sıralar şizofrenlere ihanet ediyormuş gibi hissediyorum.

 2 gündür düzenli olarak tiner koklamamdan mı, son zamanlarda günün %85'ini bilgisayar başında geçirmemden mi, yoksa açlıktan burnumun yere sürtmesinden midir bilmiyorum ama çok başım ağrıyor.

Bir de şu gereksiz ve nedensiz ergenik bunalımlardan birine girdim. Ne kadar bunalımdır tartışılır ama sanırım asıl sorun bunalım da değil. Beyinciğimde ileri derecede hareket eksikliğinden dolayı bir sorun çıkmış olabilir, acayip dengesizim. Yuvarlanarak ilerliyorum. Gözümü kapattığımda olduğum yerde düzgünce ayakta duramıyorum. Ayakta bile durmayı beceremiyorsam mantıklı düşünmemi beklemeyin.

Ölürken bile bilgisayara oturma felsefesinin canlı örneğiyim. Bence müzeye konulmalı ve bilgisayar başında oturup insanlara sergilenirken para kazanmalıyım.

2 günde en fazla kaç bölüm anime indirebilinir sorusuna yeni bir dünya rekoruyla cevap verdim. Kaç tam bilmiyorum da 200'e yakın yani. Her şeyin bokunu çıkarmışım.

Tam anlamıyla bir gerizekalı olarak hayatını sürdürmek çok zor bir şey.

Mesela kendi fanartımı kendim yapmak zorundayım. Çünkü kimse benim için resim çizmez. Bir tek ben herkes için resim çizerim. (APPROVED IN REAL LIFE (Ama bu özelliğimi yavaş yavaş bırakmaya çalışıyorum yoksa enayilikte çığır açıcam.))
Uyumadan önce hikayelerime sahneler uydururken sıkılıp uyuyakalmak gibi bir sorunum var.
Genel olarak hikayelerimi düşündüğüm anda sıkıntıdan uyuyakalmak gibi bir sorunum var.
Başladığım resimler asla bitmiyor. Zaten başladığım resimleri resimden saymak dünya üzerindeki diğer emekçilere ve sanatçılara ağır okkalı bir küfür oluyor sanırım.
Sonra beyninizin kapladığı alan büyük olmasına rağmen muhtemelen kıvrımlarının bir boru kadar düz (yani kıvrım mıvrım yok bacım) olduğunun içten içe farkında olmak çok zor. Gerizekalı olmak gerçekten çok zor.
İNSANIN CANI YANIYOR. Büyük çaplı bir yer israfıyım.
Bir de sanırım en kötüsü bu ama tuvalette ayaklarım uyuşacak kadar uzun süre oturup telefonla oynuyorum.

Önemli konulara ilgimi çekemiyorum.

Son olarak çoğunu muhtemelen başka sitelerde 50 kere gözünüze soktuğum resimlerle bu yazıyı noktalamak istiyorum.


Yanlış tuvalete girmenin zararları.

Sapıkça bir takıntı edindiğim chibiler

Muhtemelen bitiremeyeceğim resim. (En son 3-4 gün önce böyle içine edip bıraktım.)

Yane-chan'ın verdiği dersten yararlanarak deneme amaçlı boyadığım Lance Ragnarok.
Yanlız öyle boyayarak resim çok çabuk bitiyormuş bende bir tatminsizlik oluştu. Ağlayarak gidermeye çalışıyorum şu an. (Sanırım bunalımımın nedeni buydu. (desem yalan olur (Aç karna dondurma yiyerek hayatta kalmaya çalışıyorum, bütün sorun bu.)))
Bu arada sanırım ağır mallık, ergenliğe aşırı derecede geç girme ve ailedeki erkeklerin kızlardan güzel olması gibi anormalitelerle Ragnarokları yılın ailesi seçiyorum. Lance zaten hikayedeki nadide 2 afetten biri olan annesine çekmiş yüz olarak. Adam güzel olmakta haklı beyler. Ayrıca düzgün burunlara aşık olma sorunumu aşmam lazım. (Ellerime de sürekli aşık olup duruyorum, aramızda anormal bir ilişki var.)

Sanırım yazıyı bir türlü bitiremiyorum.
Şu an yapmak istediğim anormallikleri ifşa etmek istiyorum.
  • Erkek olsaydım sanırım ramazanda iftar vaktinde tuvalete gidip bağıra bağıra ezan okurdum. (Apartman planında tuvaletler asansörle bitişik olduğundan, asansör boşluğu sayesinde her konuşmanızı tüm apartmana duyurabiliyorsunuz.) Sonra insanlar orucu yerdi ve sonra da ağlarlardı.
  • Açıkçası elimde ekipman olsa bile üşengeçlikten cosplay mosplay yapmazdım. Hepsi hikaye. Üzerimdeki giysileri boş yere değiştirmekten nefret ederim. Hem niye insanların göz zevkini öldüreyim lan?
  • Kitaplığımın yarısını gereksiz kitaplar oluşturduğu için o kitapları satıp hem kitaplığımı boşaltmak hem de parama para katmak istiyorum. Ama açıkçası paramla ne yapabileceğimi bile bilmiyorum. Şu an en mantıklı şey yemek almak. Çok açım.
  • Almak istediğim şeyleri aslında almak istemiyorum. Mesela yeni bir tablet, mesela bir elektro gitar.
  • Gitar demişken, gitarımdan nefret ediyorum çünkü o bir gerizekalı. Aramızda bir bağ bile oluşmadı. Ad falan da koymadım. İllaki ad koymam gerekseydi Bok koyardım herhalde, sonra da ne koyduğumu unuturdum muhtemelen.
  • "Karnımda kelebekler uçuşuyor" klasiğini yaşamak için aç kalıyorum çünkü böyle yapınca yemek aşkım depreşiyor. (Şakasına kusarak öldü.)
  • Aslında şu an yapmak istediğim anormallikleri yazıyor olmalıydım.
  • Sanırım ablam bir tokamı alıp İstanbula gitti. Çok sinirliyim. Elimde olsa ablamın yurduna ışınlanıp onunla kavga ederim. Ama neyseki yakınsa saçlarımı kestiricem.
  • Bir ara dayak yemek veya milleti dövmek istiyordum. Rüyamda birilerini dövdüm, çok rahatladım. Kimi dövdüğümü de hatırla-
  • RÜYA BOK GİBİYDİ. Bİ ADAMI OTELE YERLEŞTİRMEK İÇİN ÖRDEKLE PARA ÖDÜYORDUM VE BU RÜYANIN EN MANTIKLI KISMIYDI.

Annem bana halı serdiriyo.
ÜHÜÜHHÜÜHÜHÜHÜHÜÜHÜHÜHÜHÜHÜHÜHÜHÜHÜHÜHÜHÜHÜHÜHÜHÜHÜHÜHÜHÜH.
HULK HALI SERMEYİ SEVMİYOR.