29 Haziran 2016 Çarşamba

Yoyomu sallasam ellisi

(HER ŞEYİ ERTELEMEK İÇİN BLOG YAZISI YAZIYORUM)

Önceden düşündüğümün aksine ne kadar kasarsam kasayım insanlarla tüm yönlerimi paylaşamıyorum. Yani yine diğer garip bloguma dönmek zorunda kaldım.
(Ayrıca o blogun teknik olarak bir günlüğümsü olduğunu farkettim. (7 ayda bir yazıyorum ama her neyse.))

Astronomi kursunda 4. haftaya gelebildim. Her seferinde bıraksam daha iyi modlarına giriyorum ama sanırım şu an azmediyorum. (Daha çok can çekişiyorum.) Şu an da yazma nedenim zaten iki dakika oturup da lecture'ını dinlemeyip ödevlerini yapmamak.
[Bir de astronomi kursu bitince boşlukta kalmayayım diye başka kurs var mı diye baktım da güzel ilginç bir şey bulamadım :C Neyse zaten ehliyet kursu başlıyor (bkz. DÜNYADAKİ EN GEREKSİZ ŞEY)]

Bir kaç hayal kırıklığı, kalp krizi ve bir mucizenin ardından artık Overwatch indirdim ve oynuyorum. Çok oynayınca beyin felci geçiriyorum ama konumuz bu değil. Muhtemelen bir ara onunla alakalı bir yazı yazacağım.

What We Do in the Shadows da süfer bir film belki ondan da bahsetmem gerekebilir kıpskıps ;);););)

Yaz sezonu animeleri bu hafta başlar diye bekliyordum (üstün zeka seviyemle) ama sanırım başlamıyorlarmış. Bir de farkettim ki görünüşe bakılırsa bu mevsim (yeni animeleri bilemem ama) Handa-kun dışında bir yarim olmayacak. DGM muhtemelen vasat olacak ve Berserk de muhtemelen bok gibi olacak. (i kri) (Bir de mob psycho 100 beni saracakmış gibi gelmiyor, izledim ama OPM de beni sarmadı.)

Bayramda aile faciası çıkarma olasılığım %60 ve bu olasılık şimdiye kadar hiç bir zaman %0.00001'i geçmedi. Fırtına yaklaşıyor Necmi abi.

Gerçeklerle yüzleşip astronomi kursunun ıvır zıvırlarını bitirmem lazım ayrıca oha saat ne ara on bir buçuk oldu??? 

22 Haziran 2016 Çarşamba

Sorumluluk duygusu ya da vicdanım (hangisi bir türlü seçemiyorum) beni boğup gebertene kadar her şeyi ertelemek zorundayım, yoksa olmaz, olmaz diyorum bak.

Kaburgalarımı kütletebiliyorum, hareketli ya da hareketsiz eklem, nincaya verin kütletsin.

Ablamın bir ünlüyü sevmeden önce ahlak testinden geçirmesi beni rahatsız ediyor. Hani adamlar zaten ünlü, zaten senden habersiz, ne düşündüğün tıngırlarında bile olmayacak. Neden buna zaman harcıyorsun??? Ben mesela; direk o insanın ürettiği, ortaya koyduğu şeyden yararlanıp selam çakıp kaçıyorum. Hayatından bana ne??? Artık iyi bir insan olduğundan bana ne???? Bana ne???? BANA NEEEE.

Yediğim yemeği elimden ağzımdan ve bilimum uzuvlarımdan düşürebiliyorum. Bu yazıya yeni bir yetenek daha!

Her yeni paragrafta bir şeylerden yakınasım geliyor ve bu bir şeyler hep ablamla alakalı, kızdan başka insan görmemek kafama vurdu.

Durun aslında insan görmeden de yakınabilirim.

Apartmanda tuvalette sigara içmenin çok zekice bir hareket olduğunu düşünen bir insan var. Eskiden hava soğuk diye tuvalette içiyordu, havalar ısınınca yağmur yağıyor diye tuvalette içti, sanırım bu cehennem sıcağında da tuvalette sigara içmesinin nedeni de milletin oruç olması. Nerden biliyorum??? Çünkü herifin sigara dumanını havalandırma yüzünden ben soluyorum.
Hayır, her seferinde ben sesli sesli ne kadar edepsiz, ahlaksız, saygısız bir davranış olduğunu söylüyorum, tuvalette deli gibi kendi kendime konuşuyorum duysun, otursun da biraz akıllansın, insan olsun, ders alsın diye ama yok. Yok. İllaki bizi de zehirleyecek.
Ramazanda millet oruç diye balkonda sigara içmemek duyarlılık değil gerizekalılık. Yeni uyanıp tuvalete gittiğimde herifin sigarasını solumaktan yoruldum. (Saat 4 te uyanıyorum, sorun biraz bende olabilir ama genel olarak lokal sigara tiryakisinde.) Bir gün sabrım taşacak apartmanı kapı kapı gezip herkesin yüzüne ASTIMIM VAR  ASTIIIIM diye bağıracağım.
Çok zekice bir hareket. (Benden bekleneceği gibi.)

Alt komşunun aqlayan piyanosuysa başka bir problem. (Çalamıyorlar, bir kere oy ne güzel çaldı diyemedim Allah aşkına ya (Bir de son ses çalıyorlar. Aldıkları ilk haftadan beri 2 tık kıstılar belki sesini de hala çok sesli, hala uykumdan uyanıyorum.(İyi daldığımda kolay uyanmam.)))

Geçenlerde 24 saat içerisinde yeni bir çizim tableti almaya karar verip bu kararımdan vazgeçtim. Neden? Çünkü çok pahalılar ve benim de önümdeki sanat yolu pek iyi gitmiyor. (Ünlü olma ihtimalim yok ve bilgisayar başında aynı resme 7 saat bakmak sinirlerimi bozuyor. (O yüzden de paso büst çizip her şeyi saçma salak boyuyorum.))
Bu tablet alma ilhamım sayesinde bir kaç şey de öğrendim.

  1. Mesela sap gibi dediğim ipad pro kalemleri tabletten ayrı olarak satılıp, fiyatı 379 liraymış. (2 dakika boyunca ohalarım arşa yükseldi.)
  2. Bamboolar artık üretimden kaldırılmış, onlar yerine intuos draw/fun/art gibi ürünler piyasaya sürülmüş.
  3. İyi tabletler hep +1,000 tl. 
  4. Gerçekten iyi tabletler(ekranı falan olan yani) hep +3,000.
  5. Benim gibi insanların çok iyi tabletler satın alıp almaması önemli değil çünkü bir ürüne 5,000tl para gömsek bile bir halt çizemediğimiz gerçeği değişmiyor. (Cintiq'i olan insanların bok gibi şeyler çizmesini izledim, hayat adil değil.)
Yaz döneminde Berserk, DGM ve Handa-kun var. DGM eski seri gibi devam ederse yüzümü ekşitmekten başka bir şey yapamayacağım muhtemelen(yalan bunlar yalan, şu anki arc tam kıvamında muhtemelen eski animenin gidişatında gitse bile tüm bölümlerde çığlık atarım(bkz. AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA)) ama Handa-kun'u ölerek izleyeceğimi biliyorum. Berserk'le alakalıysa biraz kararsızlığım var (GRIFFITH YOK GİBİ BİR ŞEY ÇÜNKÜ.) ama sanırım izlenecek kıvamda olur. (3. filmde cgi dengesini tutturmaya başarmışlardı sanırım ona güverniyorum.(Ama muhtemelen güvenmemeliyim.))

Her şeyi salla paça yazmam bence büyük bir sorun. Yazıya bir buçuk saat mola verdim ve şu an ne kadar saçma şeyler yazdığımı farkettim.

8 Haziran 2016 Çarşamba

Hüsran Hüsran

İçimdeki ineği coşturmaya çalışırken içimdeki tembel boğaz köprüsüne tırmanıp intihar edeceğini söyleyerek beni tehdit etmeye başladı. Şu sıralar hayatımın özeti kısaca bu.

Artık adam olmanın vakti geldiğini düşünerek, (muhtemelen tatile girince ancak su yüzüne çıkabilen öğrencilik içgüdüsü) kendimi bir şeyler öğrenmem gerektiğine ikna ettim. Eski araba satılınca araba sürme hayallerim uçurumdan yuvarlandı, yemek yapmakla alakalı şu anki rezil seviyem beni tatmin eder durumda ve temizliğin öğrenilmesi gereken bir şey olduğuna inanmıyorum. (Annem bana duvar sildirdikten sonra normalde girdiğimden öte bir varoluş krizine girdim.)
Bunun üzerine online bir astronomi kursuna yazıldım, bilgisayarıma tekrar Sims4 yükledim ve bir alışveriş merkezindeki sakız makinesine benzeyen şeylerden bir bilye aldım. Gelecek planlarım arasında kod yazmayı öğrenmek (sanmıyorum), tekrar havuz üyeliğine (ana-baba evinde onlar üzerinden otlaklandığımdan hala param var!!!! (ve yeter artık yüzmem gerek)) ve ehliyet kursuna yazılmak var (gerekli görmüyorum ama zorundayım).

İşin kötü tarafı bu öğrenme, bir baltaya sap olma isteğimi okul başlayınca kaybedeceğim gibime geliyor. İnsanın nefret ettiği ortamlarda bulunması kadar kötü bir şey yok.
İnsanlar beni boğuyor be.

Bazen şu oyunu oynasam, şu filmi izlesem, bir de keşke şundan(deri bomber ceket) bende de olsa diyorum. Sonra istemediğimi farkediyorum. (3 haftadır o filmi bir türlü oturup da izleyemedim, oyun zaten hayal oldu.)

Hayatımda çok bir şey olduğundan değil ama aslında çok şey izledim (anime anime, zaten ben ne izlerim ki, korkmayın, kültür düzeyim artmadı) ve bahsedebileceğim şeyler var sayılır bu yüzden. (Princess Jellyfish A++ mesela) Ama saçmalamaktan zaman bulamıyorum her zamanki gibi.